Sağlık

Deprem Sonrası Depresyon ve Anksiyete Bozukluğuna Dikkat

Bilindiği gibi Türkiye konumu gereği deprem kuşağında yer almaktadır. Bu gerçeği bilmek bile yaygara ve yaygaraya yol açabilir. Son zamanlarda ülkemizde art arda yaşanan depremler, yıkıcı etkileriyle birçok insanın psikolojisini olumsuz etkilerken, depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi sonuçları dikkat çekiyor.

Memorial Ataşehir Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. psi. Hande Taştekin beyin sarsıntısı sonrası depresyon ve anksiyete bozukluğu hakkında bilgi verdi.

İnsanın en büyük kaygılarından biri bilinmeyen üzerine kodlanmıştır. Şu anda yaşanmamış, yaşanması ihtimaline dayalı niyetler, insanoğlunda büyük sıkıntı, endişe ve kaygılara neden olur. Doğal afetler, bireylerin bildiği, gerçekleşme olasılığına karşı önlem planlarının düşünüldüğü, ancak gerçekleştiğinde ne yapılacağı bilinmeyen korkuların bütünüdür. Bunlar doğal afetlerden önce yaşanan kaygılardır.

Deprem sonrası; panik, gerilim bozukluğu, anksiyete gelişebilir

Türkiye’nin travması olan beyin sarsıntısı; Olduğu zaman olumsuz etkilere neden olur. Bunların başında psikolojik olarak yaşanan etkenler gelmektedir. Bireyler bir tehlike ya da tehlike ihtimali karşısında panik, keder ve endişe içinde olabilirler. Bunların yanında; Ne yaptığını bilememe, duygularını adlandıramama, algı kaybı gibi belirtiler gösterebilir. Bu belirtiler bireylerde depresif ruh halleri, kaygı, panik belirtileri ve travma sonrası gerilim bozukluklarına neden olabilir. Bir deprem sırasında meydana gelen tüm yansımalar, olağandışı bir duruma verilen olağan tepkilerdir. Bu yansımalara hızlı müdahale etmek her zaman işe yaramayabilir. İlk aşama şok, inkar, yas, öfke, acı ve üzüntü ile yaşanmalıdır. Ancak aradan geçen süre geçtikten sonra belirtiler devam ediyorsa ve özellikle günlük yaşam işlevselliğimizi bozuyorsa manevi yardıma ihtiyaç vardır.

Deprem sonrası her yaş grubuna farklı yaklaşılmalıdır.

Korkuları ve kaygıları ele alma şeklimiz herkes için farklıdır. Bu tür durumlara maruz kalan insanlara karşı sabırlı ve anlayışlı olmalıyız. Özellikle yaşlılara ve çocuklara kaş çatma ve sarsıntıları anlatmak daha zordur ve anlatış şeklimiz yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir.

Çocuk depremi biliyorsa veya yaşamışsa anlatılmalıdır. Daha küçük yaş grupları oyunlar aracılığıyla kendilerinden bahsettikleri için bu yaş grupları ile oyun oynayarak duygularını ifade etmeleri mümkün olmakta ve deprem genel sınırları ile tanımlanabilmektedir. Yaşlılarımız için beyin sarsıntısı; Korku, endişe ve depresyon duygularını şiddetlendirebilir.

Yaşlılarımıza duygusal destek ve güvence sağlamak onları rahatlatacaktır. Yalnız olmadıklarını hissetmek, korkularını ve kaygılarını dinlemek, cesaretlendirmek çok değerli.

Günlük rutinler depremden sonra başlatılmalıdır.

Bir deprem meydana geldikten sonra mümkün olduğunca günlük rutinlere başlamak ve sürdürmek değerlidir. Bireylerin yaşamlarında depremleri konuşabilecekleri, duygularını paylaşabilecekleri bir alana sahip olmaları, aynı zamanda yardım edebilecekleri, sevdikleri şeyleri devam ettirebilecekleri, yaşamlarını sürdürebilecekleri bir alan yaratması gerekmektedir.

Yetişkinlerin deprem sonrası yaşadığı ruhsal sorunlar şu şekilde sıralanabilir;

  • uyku sorunları
  • Gelecek kaygısı ve kaygısı
  • sinirlilik ve öfke
  • Beslenme alışkanlıklarında değişiklik
  • ağlama krizleri
  • inançsızlık ve şok
  • Üzüntü, depresyon, hiperaktivite, sonluluk veya öfke
  • Kabuslar ve depremle ilgili tekrarlayan düşünceler
  • hiçbir duyguya sahip olmamak
  • Enerji eksikliği veya her zaman yorgun hissetme
  • İştahsızlık ya da tam tersi, sürekli yemek yeme isteği
  • Karar verme veya konsantre olma zorluğu
  • Sosyal izolasyon, azaltılmış veya kısıtlanmış faaliyetler
  • Kimsenin size bire bir yansıma vermediğini düşünmek
  • Baş ağrısı, mide ağrısı veya diğer vücut ağrıları
  • Alkol ve uyuşturucu kullanımının artması

Yaşanan ruhsal sorunlarla baş edebilmek için;

  • Başkalarıyla deprem veya doğal afet hakkında konuşarak, başkalarının da sizin duygularınızı paylaştığını fark edebilirsiniz.
  • Arkadaşlarınız ve ailenizle zaman geçirmek, sıkıntılı zamanlarınızda size yardımcı olabilir.
  • Düzenli beslenme, sıvı tüketimi ve antrenman gerginliğin olumsuz etkilerini azaltabilir.
  • Depremle ilgili haberleri üst üste izlemek veya okumak, yaşanan depresyon ve kaygı bozukluğunu artırabilir. Bu arada yeni gelişmelerden haberdar olun. Spekülasyon ve söylentilerden kaçınmak için sağlam bilgi kaynakları kullanın.
  • Depremden etkilenen diğer insanlara yardım edin. Diğer insanlara yardım etmek, ‘kontrolünüzden çıkmış’ gibi görünen bir durumda size bir amaç duygusu verebilir.
  • Uyuşturucu ve alkol geçici olarak gerginliği azaltıyor gibi görünebilir, ancak uzun vadede genellikle zaten hissettiğiniz gerginliği artıran ek sorunlar yaratırlar. Bu nedenle uyuşturucu ve alkolden uzak durun.
  • Yaşadığınız depresyon veya kaygı, aradan geçen süreye rağmen düzelmezse, profesyonel bir manevi destek alın.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

emirgazihaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu